Ana içeriğe atla

MİTİK ANLATILAR VE TÜRK MİTOLOJİSİ

MİT
İnsanın, kendisini, evreni, yaratılışı tanımladığı kolektif metinlerdir. Mit, kuşaktan kuşağa yayılan, toplumun düş gücü etkisiyle zamanla biçim değiştiren, tanrılar, tanrıçalar, evrenin doğuşu vb.yle ilgili, imgesel, alegorik bir anlatımı olan halk öyküsü.
Mit gerçekten hayale, kutsal rivayetlere kadar her şeyi içerebilir. Mit, kutsal bir öyküyü; en eski zamanda, “başlangıçtaki” masallara özgü zamanda olup bitmiş bir olayı anlatır. Başlangıç; evrenin ve âlemin yaratılışıyla ilgilidir.
  •    Kozmogonik mitler: Evrenin nasıl oluştuğunu anlatan mitlerdir.
  •    Teogonik mitler: Tanrıların nereden geldiklerini anlatan mitlerdir.
  •    Antropogonik mitler: İnsanların nereden geldiklerini ya da nasıl oluştuklarını anlatan mitlerdir.
  •    Eskataolojik mitler: İnsanın ve dünyanın geleceğini konu edinen mitlerdir. Bu türden olan mitler Türk mitolojisindeki en az gelişmiş mitlerdir.
Malinowski mitleri şu şekilde sınıflandırır:
·Kökene ilişkin mitler
·Büyüye ilişkin mitler
·Ölüm ve yaşamın yeniden başlamasına ilişkin mitler
MİTİN ÖZELLİKLERİ
  •     Mit kutsal bir öyküdür. Başlangıçtan itibaren tanrısal güçlerin kâinatı nasıl şekillendirdiğini ele alır.
  •     Mit tanrısal ve olağanüstü varlıkların öyküsüdür.
  •     Mitler yaratılışla ilgili olduğundan bu kutsal öyküde yer alan davranış biçimleri örnek davranışlar olarak kabul edilir.
  •     Mitle nesnelerin kökeni bilinir ve bu yolla ritlerle yaşanan bir köken bilgisine ulaşılır. Ritüeller mitlerin kalıplaşmış davranışlarla anlatım şeklidir.
  •     İnsanlar mitte anlatılan hadiselerin ritüeller aracılığıyla etkisine girmek, coşku verici gücü tanımak ister. Bu anlamda mit inancı da güçlendirir.
  •     Mitler gerçek olduğuna inanılan inançlardır.
  •     Mit bir sembol değil nesnenin doğrudan açıklayıcısıdır.
  •     Mitler dogmanın temelidir ve çoğunlukla kutsal ve törenlerle ilgilidir.
  •     Mitler toplumun içinde yaşadıkları toplumu ve dünyayı algılama şekilleridir.
  •     Mit içerdiği simgeler nedeniyle içinde oluştuğu toplumun kültürel ideolojisini oluşturan din ve bilimin ifadesidir.
  •      Mitler, gerçek anlamlarını ancak içinden çıktıkları topluluk içinde bulurlar. İçerdikleri sembollerin ancak yaşadıkları toplumun sosyal, kültürel ve ekonomik yapısında birebir karşılıkları vardır. Sadece o toplum içinde anlaşılırlar. Diğer toplumlarda sembollerin dili çözülemediğinden dolayı mitin anlamı verdiği mesaj anlaşılamaz ve mit gerçekdışı bir görünüm verir. Kısacası mit, doğduğu toplumda yaşar ve mesajları o toplumda algılanır.
  •     Mitleri anlaşılıp çözümlenmemiş bir toplumun masalları, epik destanları, fıkraları ve diğer halk edebiyatı türlerine ait ürünleri ve bu ürünlerin oluşum süreçlerini anlayabilmek mümkün değildir.
  •     Mitler veya topyekün özellikleriyle birlikte ifade anlamında mitoloji bir toplumun en eski veya daha doğru bir ifadeyle bilinebilen en eski geleneksel “toplumsal harita”ları; insana, hayata ve tabiata dair asırlar ve nesiller boyunca işlenmiş “kültürel kodları”dır.
Lauri Honko'ya göre:
  •    Mitler anlaşılmaz şaşırtıcı olayların açıklaması olarak görülür.
  •    Mit, müzik, şiir gibi faaliyetlerle denk görülür. Mitin kendine özgü ifade şekilleri vardır.
  •    Mit bilinçaltının tasarımı ve yansımasıdır.
  •    Mitler geleneğe destek olur. Sosyal yapının emniyet sübaplarıdır.
  •    Ritüel drama ve ayinsel anlatımlarla ilişkilendirilebilir.
MİTİK ANLATILAR VE KÜLT İLİŞKİSİ
  •      İnsanlık tarihinin en eski devirlerinden beri, insan toplulukları “yüce” saydıkları kavram, olay ve ataları, ölüleri, ölüm, doğum, efsane kahramanları başta olmak üzere “kutsal” olarak niteledikleri hayvanlara, dağ, kaya, su, güneş, ay, yıldız vb. tabiî unsurlara karşı, özü itibariyle inançtan kaynaklanan ve birbirleriyle gevşek de olsa ilişkili olarak bir davranışlar örgüsü oluşturan ve kült olarak nitelendirilen inanç ve pratikler ortaya koymuşlardır.
  •      Mitik anlatılarda toplum için önemli olan kültlerden izler görülür. Kültlerin izleri daha sonraki dönemlerde destanlarda da görülür.
  •      Kült, yüce ve kutsal olarak bilinen varlıklara karşı gösterilen saygı ve onlara tapınma anlamına gelmektedir. Bu saygı ve tapınış, duayı, kurbanı, dinsel tören olan belli ritleri gerektirmektedir.
  •     Kültler animizim ve fetişizm anlayışlarının oluşmasına yol açmıştır.
  •     Tapınaklar, toplantı evleri, kutsal olarak bilinen alanlar, tepeler, mağaralar ve nehirler kült olarak kullanılmıştır. Kültü uygulayan, topluluğu yöneten bir başkan vardır. Kültün uygulandığı bayram ve tören için belli zamanlar seçilmekte, kült araçları bulundurulmaktadır.
Türk Mitolojisi
  •     Türk toplumunda ateş, dağ, ağaç, ayı, kurt gibi kültler de oluşmuştur. Türklerde her boyun bir kutsal hayvanı olduğu ve buna “ongun-töz” denildiği bilinmektedir.
  •     Oğuz’un oğullarından her birinin kendisine bağlı Türk boylarınca birer ongunu olduğu kaynaklarca da kabul edilmektedir. Ongon ya da töz veya tösler Türklerde genellikle tavşan, ayı, kartal, sincap vd. gibi zoomorf şekiller altında tasavvur edilmiş olup, "tilik", "kozan", "aba", "bürküt", "tiyin" gibi türlere ayrılmıştır.
  •     Türklerde, yıldızlarla ilgili tasavvurlara bağlı olarak, hayvanlarla temsil edilmeleri suretiyle, 12 Hayvanlı Türk Takvimi oluşmuştur.
  •     Türk kozmogonisinde “Gök Tanrı” ve “Asra Yer” olmak üzere iki farklı âlem vardır. “Öze kök Tengri, asra yagız yer”
  •     Yakutlarda bulunan kozmogoni de buna benzer bir şekildedir. Yakut mitolojisine göre Gök mabutlarının üstünde Art Toyon vardır. Ondan sonra sırasıyla diğer tanrılar gelir. Aşağı gökte ise sekiz tanrı vardır ve zulüm, hastalık gibi birçok kötülük buradan zuhur eder. İnsanlar bunlardan korunmak için şamanlara müracaat ederler.
  •     Türk kozmogonisinin en tam şekli Radloff tarafından Altay Türkleri arasında bulunmuştur. Buna göre evrende önce Karahan ve Su vardı. Karahan Su’dan Kişi’yi yaratmıştır. Kişi ve Karahan birlikte uçarlarken Kişi’nin hırsa kapılarak Karahan’ı aşmak istemesi sonucunda Karahan tarafından suyun altında yaşamaya mahkûm edilir. Burada Erlik adını alır.
  •      Altay Türklerinin kam alkış (dua) ve ilahilerinde “Ülgen”, en büyük yaratıcı tanrı olarak yer alır.
  •     Kam alkışlarında görülen “Kızagan” ve “Mergen”, Ülgen’in yardımcısı olan iyi ruhlardır.
  •      Altay Türklerine göre, Ülgen ezeli ve ebedidir. Ülgen gök cisimlerini yönetir, gök gürültüsü, yıldırım yaratır, yağmurları yağdırır. Ülgen gök kuşağını, insanları, hayvanları, otlakları, yaylaları ve ateşi yaratmıştır.
  •     Bayülken on altıncı katta, Kayagan Tanrı dokuzuncu katta, Mergan Tanrı da yedinci katta oturur. Yedinci katta Güneş ana, Altıncı katta ise Ay ata vardır.
  •      Göğün on yedinci katında bütün ilahların babası Karahan/Ülken oturur. Erlik de bir nevi şeytan hükmünde yeraltı mabududur.
  •    Türk mitolojisinde şamanların, kamların özel bir yeri vardır. Eski Türk toplumlarında şamanların kadınlar olduğuna dair izler vardır. Erkekler sadece av konusunda özgür bırakılmışlardır. Kayın ana inanışı buradan gelmiştir. İlk erkek kamlar demircilerdir.
  •     Umay Ana kadınların yaratıcı rolünün gösteren bir mitik ögedir. Kadınlar ateşi hiç söndürmeden yakmakla yükümlü olan, yeni bir mağaraya yerleşen ve tarıma başlayanlar oldukları için önemlidirler. Erkekler kadınlara karşılık olarak dağ ve hayvan kültleri oluşturmuşlardır.
TÜRK MİTLERİ
1. Yaratılış Mitleri
2. Tufanla ilgili metinler
3. Kıyamet mitleri
TÜRK MİTLERİ ÜZERİNDEKİ ÇALIŞMALAR
1)  Verbitsky, Raddlof, Fuat Köprülü
2)  Bahattin Ögel: Türk Mitolojisi
3)  Abdülkadir İnan: Tarihte ve Bugün Şamanizm
4)  Bilge Seyidoğlu: Mitoloji Üzerine Araştırmalar
5)  Murat Uraz: Türk Mitolojisi
6)  Fuzûli Bayat: Mitolojiye Giriş
7)  İsmail Taş: Türk Düşüncesinde Kozmogoni
8)  Yaşar Çoruhlu: Türk Mitolojisinin Ana Hatları

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HALK BİLİMİ KURAMLARI

2. HALK BİLİMİ KURAMLARI A) ERKEN DÖNEM KURAMLARI 1. MİTOLOJİK KURAM J. Grimm’in dilbilim çalışmalarında karşılaştığı “ortak aile dilini ortaya koymaya çalışan anlayış”ı folklor ürünlerine de uygulamasıdır. 2. MİTLERİN METEOROLOJİK GELİŞİMİ KURAMI Adalbert Kuhn, Prometheous adlı mitten hareketle pek çok mitin temelinde rüzgâr şimşek, fırtına gibi doğa olaylarının yer aldığını ileri sürmüştür. 3. GÜNEŞ MİTOLOJİST OKUL VE GÜNEŞ MİTLERİ KURAMI Max Müller tarafından geliştirilen ve mitlerle ilgili faaliyetlerin büyük bir kısmını özellikle güneş ve güneşin faaliyetlerine bağlayarak açıklandığı kuramdır. 4. MASALLARIN GÜCÜ VE KÜLTÜREL ÖDÜNÇLEME KURAMI Teodor Benfey tarafından ortaya atılan kurama göre Avrupalılar ve Avrupalı olmayan milletlerin masalları arasındaki benzerliğin kaynağı ortak atadan gelen bir dil ailesine bağlı olmalarından değildir. Asıl neden milletler arası kültürel ve tarihî ilişkilerdir. Bu ilişkilerde bazı kültürel ögeler karşılıklı olarak ödünç alınma...

HALK EDEBİYATI ÇALIŞMALARININ TARİHİ

1. HALK EDEBİYATI ÇALIŞMALARININ TARİHİ A) DÜNYADA FOLKLORUN GELİŞİMİ Düğün, bayram, kandil, doğum, ölüm, ad koyma, kan kardeşliği gibi gelenekler; cin, peri, büyü, efsun, muska gibi halk inançları; türkü, mâni, masal, efsane, tekerleme, bilmece, atasözü gibi halk edebiyatı ürünleriyle halk musikisi, halk tiyatrosu ve halk oyunları halkiyatın başlıca konularıdır. XIX. yüzyılda Avrupa’da ortaya çıkan ve İngilizce folklore (folk “halk, avam”; lore “bilim”) terimiyle adlandırılan bu bilim dalının Türkçe’de kullanılan ilk karşılığı halkiyattır. Daha sonraki yıllarda hikmet-i avâm, halk bilgisi, budun bilgisi gibi terimler kullanılmaya başlanmışsa da son yıllarda folklor ve bunun yanı sıra halk bilimi (halkbilim) terimleri yaygınlık kazanmıştır. Halk bilimi geleneksel insan davranışlarını gözlemlemek, insanı anlamak amacıyla 19. yüzyıl başlarında ortaya çıkan bağımsız bir disiplindir. Halk kültürünün 18. yüzyıldan itibaren sözlü kaynaklardan derlenmeye başlanan mit, masal, destan, ...

DERLEME YÖNTEMİ

DERLEME YÖNTEMİ Saha ya da alan halk bilgisi ürünlerinin oluştuğu, yaşadığı, yayıldığı yerlerdir. Derlemeci bu sahadaki ürünleri saptayan kişidir. Derlemeci: 1.       Derleyeceği malzemeyi tanımalıdır. 2.       Diğer araştırmaları ve derlemeleri bilmelidir. 3.       Etnografya bilgisine de sahip olmalıdır. 4.       İletişim ve ikna gücüne sahip olmalıdır. 5.       Yöntem bilgisine sahip olmalıdır. 6.       Tahlil ve tasnif bilgisine sahip olmalıdır. 7.       Maddî olanaklara sahip olmalıdır. 8.       Derleme yapacağı yöre, ürünler ve kişiler hakkında önyargıları olmamalıdır. Derlemeden önce analiz ve plan yapılmalı, konu ile ilgili literatür taranmalı, daha önceden yapılmış çalışmalar bilinmeli, diğer derleyicilerle temas kurulmalıdır. Kaynak Kişi Ürünü bilen, d...