Ana içeriğe atla

EFSANELER

EFSANE

  • Ustûre, rivayet, söylence, menkıbe, legend gibi isimlerle anılan bu anlatılar gerçek ya da hayalî bir şahıs, yer, olay hakkındaki daha çok dünyevî anlatılardır. Kalıplaşmış bir üslûbu biçimi olmayan bu anlatılar kısa, sözlü, nesir anlatılardır. Efsane, rivayet, anız, erbek gibi isimlerle de anılır.
  • Efsane masal, destan ve hikâyeye göre kısa içinde abartma ve olağanüstülükler bulunan kısa anlatılardır.
  • Efsane coğrafî alana uygun, gerçek olduğuna inanılan bir hikâyedir. Efsanelerde bir tabiatüstü olma durumu da görülür.
  • Efsaneler bir olayın oluş nedenini açıklamak, varlık ve coğrafyayı millîleştirmek, gelenekleri geçerli kılmak gibi işlevler üstlenir.
  • Özel bir anlatıcısı yoktur. Herkes anlatabilir.
  • Konuşma diliyle anlatılır, belirli bir şekilleri yoktur, kısa anlatılardır.
  • Bir veya birkaç motif ihtiva ederler.
  • Anlatmanın merkezinde inanç unsuru vardır.
  • Efsaneyi anlatan da dinleyen de efsanenin gerçek üzerine kurulu olduğunu bilir.
  • Efsaneler şahıs, yer ve hadiseler üzerine anlatılırlar.
  • Yer ve zaman bilinen yer ve zamandır.
  • Efsanede tabiatüstü güçlerin tecelli ettiği esrarengiz bir âlem vardır.
  • Efsanede bir tanık gösterme, delil bulma durumu söz konusudur.

Kaynaklarla ilgili kural: Bütün insanlar dolayısıyla da milletler aynı şekilde hayal kurarlar. Böylelikle farklı milletlerin benzer efsaneleri oluşabilir.
Birinin yerine başkasının geçmesi kuralı: Bir kahramanın hatırası zayıfladıkça onun için anlatılan efsane bu kahramanı terk eder ve başkası için anlatılmaya başlayabilir.
Uyarlanabilme kuralı: Çevre değiştiren her efsane, yeni çevrenin sosyal ve etnografik şartlarına kendini uyarlayabilir.
Efsanelerin bazıları küçük değişikliklerle farklı bölgelerde coğrafyaya bağlı olarak ve yöreselleşerek anlatılırlar. Bunlara gezgin efsaneler denir.
Bazı hayvan ve bitkilerin oluşumunu anlatan efsanelere etiyolojik efsaneler denir.
Dinî konularla ilgili efsaneler Türk-İslam kültüründe menkıbe olarak adlandırılmışlardır.
Efsanenin memoratla da ilgisi vardır. Efsaneler memoratlardan kaynaklanan nedenlerle mutlak bir gerçeklik kabulü görürler.
Efsaneler:
1. Yaratılış ve Dünyanın Sonu ile İlgili Efsaneler
2. Tarihî Efsaneler ve Medeniyet Tarihi ile İlgili Efsaneler
A. Medeniyetle ilgili yerlerin ve şeylerin kaynağını anlatan efsaneler.
B. Belli yerlerle ilgili efsaneler.
C. İlk ve erken tarihle ilgili efsaneler.
Ç. Savaşlar ve felaketlerle ilgili efsaneler.
D. Belli ve seçkin şahsiyetlerle ilgili efsaneler.
E. İsyanlarla ilgili efsaneler.
3. Olağanüstü Kişiler, Varlıklar ve Güçlerle İlgili Efsaneler
A. Kaderle ilgili efsaneler.
B. Ölüm ve ölülerle ilgili efsaneler.
C. Tabiatın ve hayvanların koruyucularıyla ilgili efsaneler.
Ç. Olağanüstü yaratıklarla ilgili efsaneler.
D. Tabiatta bulunan ruhlarla ilgili efsaneler.
E. Hayaletlerle ilgili efsaneler.
F. Şekil değiştiren yaratıklarla ilgili efsaneler.
G. Şeytanla ilgili efsaneler.
H. Hastalık ve sakatlığa sebep olan yaratıklarla ilgili efsaneler.
I. Olağanüstü güçleri olan yaratıklarla ilgili efsaneler.
İ. Mitik hayvanlar ve bitkilerle ilgili efsaneler
K. Hazinelerle ilgili efsaneler.
4. Dinî Efsaneler. (Boratav) veya (Seyidoğlu)
MEMORAT
Olağanüstü güçlerle olan iletişim ve ilişkiye dair kişisel hatıralardır. Kısa anlatılardır. Genellikle tek epizottan oluşurlar.
Memorat, anlatıcının yaşadığı veya birinden duyduğu, olağanüstü varlıklarla iletişim yaşandığına inanılan olayları içeren basit anlatı türüdür.
Anlatıcıları, olayı yaşayan veya işiten kişilerdir. Özel bir anlatıcı gerekmez. Örnek: Al basması…
TÜRK EFSANELERİ ÜZERİNDEKİ ÇALIŞMALAR
1.   Pertev Nailî Boratav (Filologia Turcicae Fundamenta)
2.   Bilge Seyidoğlu (Erzurum Efsaneleri)
3.   Saim Sakaoğlu (Taş Kesilme Motifi)
4.   Ali Berat Alptekin (Efsane ve Motifleri Üzerine)
5.   Özkul Çobanoğlu (Türk Halk Kültüründe Memorat)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HALK BİLİMİ KURAMLARI

2. HALK BİLİMİ KURAMLARI A) ERKEN DÖNEM KURAMLARI 1. MİTOLOJİK KURAM J. Grimm’in dilbilim çalışmalarında karşılaştığı “ortak aile dilini ortaya koymaya çalışan anlayış”ı folklor ürünlerine de uygulamasıdır. 2. MİTLERİN METEOROLOJİK GELİŞİMİ KURAMI Adalbert Kuhn, Prometheous adlı mitten hareketle pek çok mitin temelinde rüzgâr şimşek, fırtına gibi doğa olaylarının yer aldığını ileri sürmüştür. 3. GÜNEŞ MİTOLOJİST OKUL VE GÜNEŞ MİTLERİ KURAMI Max Müller tarafından geliştirilen ve mitlerle ilgili faaliyetlerin büyük bir kısmını özellikle güneş ve güneşin faaliyetlerine bağlayarak açıklandığı kuramdır. 4. MASALLARIN GÜCÜ VE KÜLTÜREL ÖDÜNÇLEME KURAMI Teodor Benfey tarafından ortaya atılan kurama göre Avrupalılar ve Avrupalı olmayan milletlerin masalları arasındaki benzerliğin kaynağı ortak atadan gelen bir dil ailesine bağlı olmalarından değildir. Asıl neden milletler arası kültürel ve tarihî ilişkilerdir. Bu ilişkilerde bazı kültürel ögeler karşılıklı olarak ödünç alınma...

HALK EDEBİYATI ÇALIŞMALARININ TARİHİ

1. HALK EDEBİYATI ÇALIŞMALARININ TARİHİ A) DÜNYADA FOLKLORUN GELİŞİMİ Düğün, bayram, kandil, doğum, ölüm, ad koyma, kan kardeşliği gibi gelenekler; cin, peri, büyü, efsun, muska gibi halk inançları; türkü, mâni, masal, efsane, tekerleme, bilmece, atasözü gibi halk edebiyatı ürünleriyle halk musikisi, halk tiyatrosu ve halk oyunları halkiyatın başlıca konularıdır. XIX. yüzyılda Avrupa’da ortaya çıkan ve İngilizce folklore (folk “halk, avam”; lore “bilim”) terimiyle adlandırılan bu bilim dalının Türkçe’de kullanılan ilk karşılığı halkiyattır. Daha sonraki yıllarda hikmet-i avâm, halk bilgisi, budun bilgisi gibi terimler kullanılmaya başlanmışsa da son yıllarda folklor ve bunun yanı sıra halk bilimi (halkbilim) terimleri yaygınlık kazanmıştır. Halk bilimi geleneksel insan davranışlarını gözlemlemek, insanı anlamak amacıyla 19. yüzyıl başlarında ortaya çıkan bağımsız bir disiplindir. Halk kültürünün 18. yüzyıldan itibaren sözlü kaynaklardan derlenmeye başlanan mit, masal, destan, ...

DERLEME YÖNTEMİ

DERLEME YÖNTEMİ Saha ya da alan halk bilgisi ürünlerinin oluştuğu, yaşadığı, yayıldığı yerlerdir. Derlemeci bu sahadaki ürünleri saptayan kişidir. Derlemeci: 1.       Derleyeceği malzemeyi tanımalıdır. 2.       Diğer araştırmaları ve derlemeleri bilmelidir. 3.       Etnografya bilgisine de sahip olmalıdır. 4.       İletişim ve ikna gücüne sahip olmalıdır. 5.       Yöntem bilgisine sahip olmalıdır. 6.       Tahlil ve tasnif bilgisine sahip olmalıdır. 7.       Maddî olanaklara sahip olmalıdır. 8.       Derleme yapacağı yöre, ürünler ve kişiler hakkında önyargıları olmamalıdır. Derlemeden önce analiz ve plan yapılmalı, konu ile ilgili literatür taranmalı, daha önceden yapılmış çalışmalar bilinmeli, diğer derleyicilerle temas kurulmalıdır. Kaynak Kişi Ürünü bilen, d...